Brenda Joyce - Maskeli Balo

MASUMİYET MASKESİNİN ARDINDAKİ ATEŞLİ TUTKULAR… 

Utangaç Elizabeth Anne Fitzgerald, katıldığı ilk maskeli baloda çocukluğundan beri âşık olduğu Tyrell de Warenne'den, bahçede gizlice buluşma teklifi alınca şaşkına döner. Kaderin bir cilvesiyle, bu gizli buluşma gerçekleşmez ama o gece, Lizzie'nin yaşamında bir dönüm noktası olur. 

İki yıl sonrasında Lizzie, kucağında onun çocuğu olduğunu iddia ettiği bir oğlanla kapısını çaldığında şaşırma sırası bu kez Tyrell de Warenne'dedir. Tyrell, Lizzie'yi çok iyi hatırlamaktadır ve çocuğun babası olmadığını bilmektedir. Bu genç kadın, Tyrell'e ne tür bir oyun oynamaktadır? Elizabeth Anne Fitzgerald fettan bir kadın mıdır, yoksa göründüğü kadar masum birisi midir? İnkâr edilemeyecek denli tutkulu bir aşkı ne bir skandal ne de bir entrika engelleyebilir… 

"Sırların, entrika ve yalanların ağına yakalanmış iki âşığın tutkulu hikâyesi. Cüretkâr tarihî romanslardan hoşlananlar bu kitaptan kesinlikle keyif alacaklar."
Booklist 

"Aşkın, aldatma, skandal ve gururun üstesinden geldiği; duygusal ve sürükleyici bir romans… Akıllı, çekici ve güçlü karakterlerle kurulmuş, keyifli bir aşk hikâyesi. Brenda Joyce'un yeni kitabı, bütün romans okurlarına büyük zevk verecek."
RT Book Reviews

Kitap ismi: Maskeli Balo

Orjinal isim: The Masquerade

Yazar: Brenda Joyce

Tür: Tarihi Aşk

Basım yılı: 2011

Yayınevi: Pegasus

Sayfa sayısı: 464

Goodreads puanı: 4.02

Kitabın konusu: Lizzie iyi kalpli,hoş,güzelliğinin farkında olmayan ve aşık bir kızdır. Küçükken onu kurtaran "Prens'e"  aşık olur ve bu aşk uzun yıllar devam eder. Bir gün sonunda beklediği baloda Tyrell ona buluşma teklif edince şoka düşer ve sevinir.Ama son anda elbisesini kardeşiyle değiştirirken ve baloyu terk ederken,bunun son şans olduğunun da gayet farkındadır. Tyrell ise bu kadını uzun zamandır düşünmektedir ve elde etmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Kadın kapısına onun çocuğu olduğunu iddia ettiği bir çocukla dayansa bile. (Ayyy durun,her şey karıştı. :/ )

Yorumum: Gelin kabul edelim,ben kitabı anlatma konusunda berbatım.Çünkü neyi anlatıp neyi anlatmamam gerektiğini kestirmem zor oluyor. :/ Bu aralar bloga göz attığımda ve ya Goodreads'da gezindiğimde sadece Tarihi aşk romanları okuduğuma dikkat ettim.Sanırım biraz da bilim kurguya dalmalıyım. :)

Kitap hakkında konuşmadan önce şunu belirtmek isterim.Yayınevlerinin bu olayını hiç sevememişimdir.Seri kitaplarında bazen sırayı öyle bir bozuyorlar ki,ne okuduğunu şaşırmamak elde değil. Serinin 6. kitabı,Türkiye'de 1. kitap olarak yayımlanmış bulunuyor. 1 kitap olan Gönülçelen ise Türkiye'de daha yeni yayımlanmış durumda. Bunu hiç anlamadım.Kafam çorba gibi şu anda. :(

Maskeli Balo birinci kitaba göre daha karmaşık ve daha farklı bir havadaydı. Bu kitap nasıl spoiler vermeden anlatılır bilmiyorum. Lizzie'ye resmen hayran kaldım. Şahsen,hep yaptığım gibi,kendimi onun yerine koyup düşünmeye çalıştım ve ...korkunçtu. Spoiler vermemek adına neyin korkunç olduğunu söylemeyeceğim,ama gerçekten korkunçtu. :(

Tyrell'a bir ara gerçekten kızdım.Yaptığı,kızgın olsa bile doğru değildi.O balodan bence hemen uzaklaşmalıydı.Belki o zaman bu kadar büyük bir karışıklık olmazdı.

Tyrell olarak bunu tercih ederim. :)

Tyrell demişken,kitap kapağından da bahsetmek istiyorum.Serinin diğer kitaplarının kapaklarına da bir göz attım ve açıkçası berbat. Maskeli Balo'nun kapağında durmuş bize ensesini gösteren adamla TyRell'ın bence hiç alakası yok.Yani ensesinden bunu çıkardıysam nasıl yanlış bir adam seçmişler,anlarsınız her halde. :/ Öyle favorileri olan bir adam asla Tyrell olamaz.Tıpkı öyle eli olan bir adamın Sean olamayacağı gibi (Kaçak Gelin'in kapağına göz atın. :/ ) Lütfen biraz dikkat edelim. :/

Neyse...Lizzie ve onun aptallık derecesindeki iyi kalpliliği dediğim gibi korkunç sonuçlar doğurdu,neredeyse hayatını bitiriyordu. Ama bu kadar büyük bir karmaşanın kısacık ve kolayca çözümlenmesi de hoşuma gitmeyen bir diğer mesele. Daha büyük bir çözüm beklerdim.Karşı çıkımlar,acılar falan. (Kötü kalpliyim değil mi? :D)

Bir de şu durum var; Lizzie evi terk ettikten sonra tekrar Ned'i görmeye geliyor ve orada bana garip gelen bir durum oluşuyor.Tyrell Ned'e Lizze'yi teyzesi olarak tanıştırıyor.Çünkü çocuk Lizzie'yi hatırlamıyor.Ben de herhalde burada bir şeyler kaçırdım falan dedim,ama değilmiş.Aradan sadece 5 ay geçince bir çocuk annesini nasıl unutur? Bu çok garip geldi bana. :/

Rory ve Georgie ise harikaydı.Ama gönül isterdi ki onları ayrı bir kitapta,daha tadına vararak okuyalım. :)

Asıl mesele Blanche...Onun durumu bir hastalık mı,yoksa bile isteye mi öyle davranıyor,anlamadım.Kız beni bir ara resmen korkutmaya başlamıştı. :/

Yine de ,yazım hataları hiç yoktu. Bu yüzden rahatça okunuyor. Çeviri de harikaydı bence. Sadece diğerlerine göre fazla açık saçık sahneler sizi bekliyor,benden söylemesi. Yazar gittikçe kendini aşıyor. ;) Geç okumamın nedeni zamansızlığım,yoksa entrikalar yüzünden,3-4 günde bitirilecek kitap. :)

İyiydi yani. Olmayan rafımın üst köşesine koyup da seyredeceğim bir kitap olmasa da,yeterince iyiydi.Sadece sonu anlamsız derecede kolay bitti. Okuyunca ne dediğimi anlayacaksınızdır muhtemelen.

Bu kadar.Alıntı bir tane olacaktı sanırım.Bunun için Instagram adresimi ziyaret edebilir ve ya #ÇaldığımızCümleler etiketini aratabilirsiniz. :)

De Warenne Dynasty  serisi sırasıyla: (Son Sayfası Hayat blogundan alıntıdır. :) Düzenleme 03.06.2015)

1. The Conqueror - Gönülçelen

2. The Prize - Bir Avuç Aşk

3. The Masquerade - Maskeli Balo

4. The Stolan Bride - Kaçak Gelin

5. A Lady at Last - Aşka Yelken Açanlar

6. The Perfect Bride - Kusursuz Gelin

7. A Dangerous Love - Tehlikeli Aşk

8. An İmpossible Attraction - İmkansız Aşk

9. The Promise - Yemin

İndirmken için pembe kitap'a tıklayın. :)

Kitabı Alice Olivia - I See Fire şarkısıyla okudum ve çok iyiydi. Tavsiye ederim. :)