Kendini bir rehine krizinin yanlış tarafında bulunca, hamile olan
cinayet masası dedektifi Jane Rizzoli, hayatının en mutlu saatleri
olabilecek süreçte kendini tam bir kâbusun ortasında bulur. İsimsiz,
güzel bir kadın, morga ceset olarak getirilir. Fakat Boston’lu tıp
uzmanı Maura Isles ceset torbasını açıp baktığında, unutamayacağı bir
korku yaşar: Ceset gözlerini açar!
Hâlâ hayatta olan kadın
hastaneye yetiştirilir, ama tuhaflıklar çok geçmeden ölümcüllüğe
dönüşür. Kadın, son derece soğukkanlı bir şekilde güvenlik görevlisini
öldürerek hastaları rehin alır… Aralarından biri hamile cinayet
dedektifi Jane Rizzoli’dir.
Bu şiddet eğilimli, çaresiz ruh
kimdir ve istediği nedir? Gergin saatler ilerlerken Maura, Jane’in
kocası FBI ajanı Gabriel Dean’le iş birliği yaparak gizemli katilin
kimliğini araştırmaya başlar. Federal ajanlar aniden ortaya çıkınca,
Maura ve Gabriel sıradan bir rehine krizinden çok daha derinlere uzanan
bir olayla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Bu gizemin anahtarını
sadece silahlı çılgın kadınla kapana kısılmış olan Rizzoli elinde
tutmaktadır… Tabii eğer hayatta kalırsa.
Siliniş de bitti.Bir solukta okudum diye bilirim.Harikulade bir kitaptı ve Tess Gerritsen yine bütün hikayeyi bir örümcek ağı gibi harika bir olaylar dizisi şeklinde yazmış.Başka polisiye romanlarından farklı olarak Tess Gerritsen kendi polisiye romanına eğlenceyi,kahkahayı da katmış.İşte Tess Gerritsen'in diğer polisiye yazarlarından farkı bu.Sharlock Holmes'den daha iyi diyemem,o tam bir polisiye dünyası yaratmıştı.Okumaya çalışmıştım,ancak çok zor olduğundan okuyamamıştım.Tess Gerritsen de harika bir polisiye serisi yazdı ve Sharlock Holmes kadar harika yazmıştı.Hikayeyi bir örümcek ağı gibi bir birini tamamlayan olaylar dizisi gibi yazması,karakterleri çok güzel kurması-Jane Rizzoli,Maura İsles ve Gabriel Dean gibi karakterlerden bahsediyorum- ve başka polisiye hikayelerinden farklı olarak olaylara kahkahayı ve eğlenceyi de katması ile benim en sevdiğim yazarlardan biri oldu ve Cerrah isimli kitabından itibaren seri de çoktan benim en sevdiğim seriler arasında yer kazandı. :)
Gerritsen'n romanları bildiğiniz polisiye romanlarından çok daha farklıdır.Eğlence ve kahkahadan başka,onun içinde çok korkunç cümlelerde olabilir ve insanların gece yatarken kabus görmelerine neden olan ya da bütün dolapları ve odaları sanki saklanan bir canavarı bulmaya çalışır gibi korkuya kapılmış şekilde aramasına sebep olan o nadir serilerden biridir Gerritsen'in Jane Rizzoli & Maura İsles serisi.Korkuyu damarlarınızda his etmenize neden olacak bu seri inanın. :)
Ben bu seriye bayıldım ve Mefisto kulübünü okumaya başladım.Bu kitapta beni en çok şaşırtan bebeklere bakamayan ve onlardan nefret eden Jane Rizzoli'nin kendi çocuğu için korkmasıydı.Çocuğu için o kadar korkuyordu ki, onun yerine ölmeye hazırdı.Annelik işte,bazen insana neler yaptıra biliyor. :)
Kitabı indirmek için Pembe kitap'a tıklayın.
7/21/2014
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Seymen. Blogger tarafından desteklenmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder