İlk Avrupa Oyunları ~ Tozlu kitaplık

Herkese merhaba,

bu günkü yazımın konusu biraz farklı.Herhalde duymuşsunuzdur,Bakü'de olan İlk Avrupa Oyunları hakkında.Doğruyu söylemek gerekirse,çok gurur verici bir olay,yani ülkenizin bu kadar gelişmiş olduğunu görmek.Çok da para harcanmıştır,baya sorunlar çıkacaktır diye düşünmüştük ama bu kadarını da beklememiştik.Dün yapılan açılış ve tanıtım töreni herkesi büyüledi.Buna ben ve ailem de dahil. :)

Azerbaycan'da,başkent Bakü'de yapılan Avrupa Oyunları için bütün kıtadan insanlar gelmişlerdi.Amerikadan,Hindistandan ve şu anda hatırlayamadığım onlarca ülkeden insanlar gelmişlerdi.50'ye kadar ülkenin katıldığı oyunlar,tam 17 gün sürecek ve ben bile bazen izlemekten hoşlanıyorum ki, spordan benden daha çok nefret eden bulunmaz herhalde.Özellikle de güreşten nefret ederim.Ama açılış töreni o kadar güzeldi ki, sırf o açılış için bütün spor dalları izlenir. :)

Açılış töreninde yapılan tüm o sahnelerin hepsi çok güzel,tüm bunları tasarlayanların ve tüm bunları yapanların hepsinin ayrıca emeği var ve bence hakkını vermek gerek.Gerçekten çok güzeldi.Diyordum ki, televizyonu icat edenin alnından öpeceğim,gitmiş kadar oldum.Ailecek televizyonun önüne geçip çikolatalı dondurma yiyerek izledik töreni.Ülkemizin tarihinden sayfaları o kadar güzel yapmışlar ki...Size tüm sahnelerden bahsetmeliyim. :)

İlk olarak dahi şairimizin eserlerinden bahseden sahneden başlamak isterim.Nizami Gencevi'yi duymuş muydunuz?Kendisi en eski şairlerimizdendir.1141 yılında doğmuş,1209 yılında ise vefat etmiştir.O,şair ve düşünürdür.Eserleri hala Azerbaycan'ın göğsünü kabartır ve kabartacaktır.Böyle bir şairin bizim ülkemizde,özellikle de güzelliğiyle paha biçilmez olan Gence'de(Gəncə'də) doğmuş olması da ayrı bir güzellik.Şair Sırlar Hazinesi,Leyla ve Mecnun,Yedi Güzel,Hüsrev ve Şirin,İskendername gibi eserleri yaratmıştır.Her biri bir birinden değerli bu eserler,bize bir kez daha Nizami Gencevi'nin ne kadar büyük bir insan olduğunu hatırlatır.Gencevi,eserlerinde Gence'ye olan sevgisinden bahseder.'Gencevi' demişken,ona neden öyle dendiğini anladınız mı?Çünkü kendisi söylediğim gibi Gence'de doğmuştu.Aslında ismi ise Nizameddin İlyas Bin Yusuf'dur.Daha fazla bilgi için Vikipedi'yi ziyaret edin. :)

Tüm bunları neden söyledim?Çünkü Avrupa Oyunları'nın açılış töreninde onun eserlerinden ve kendinden oluşan bir sahne vardı ki bu,şüphesiz bizim tarihimizi tüm dünyaya anlatmak için iyi bir fırsattı.Onun Yedi Güzel,Leyla ve Mecnun,Hüsrev ve Şirin gibi eserleri,canlanan resimler gibi,sanki bir film gibi gözümüzün önünden geçip gitmişti.İnsanlar sanki resimleri canlandırmışlardı.Onlar birer maket gibiydi sanki.Böyle güzel bir şey yaptıkları için onları tebrik ediyorum. :)

İnsanlardan yaratılmış,eski,yaşı binden çok olan halılarımızın desenlerinin sahnesini de unutmamak gerek.O da çok ama çok güzeldi.En sonunda da bayrağımızın renklerine bürünen insanlar,yine tarihimizi hatırlattılar. :)

Sonlara yaklaştıkça,aklımıza şu sahne geliyor;yaz'ı ve Nevruz Bayramı'nı tasvir eden sahne.Bir kadının,elinde Nevruz Bayramı'nın simgelerinden biri olan Semeni ile platformda yürürken,yürüdüğü yerlerden yerde sarmaşıklar çıkar.Daha sonra kadın elindeki Semeni'yi yere koyar.Semeninin yerinden çıkan su,tarihimizin bir sayfasını daha gösterir.Bu,Hazar Denizi'dir.Daha sonrasında yerden taşlar çıkar.İnsanlar belirir.Bunlar tarihte olup bitenlerdir,taşlarda ışıklandırılmış insan resimleri,Gobustan kaya oymalarındaki Yallı oynayan insan resimleri belirir.Kayaların üzerinde bir erkek,elinde tuttuğu ateşle kadına doğru gelmeye başlar.Tüm bunlar tek bir anlamdadır,Novruz'u,yazın başlamasını simgeleyen 4 çarşamba,-sırayla söyleyemeyeceğim,-rüzgar,toprak,ateş ve su çarşambalarıdır tüm bunlar.Adam sonunda kadının yanına varır,onlar birlikte adamın elindeki ateşi tutarlar,adam ateşi yere doğru bırakır ve ateş yerdeki çatlaklarda ilerler.Sonunda büyük bir insan figürü belirir.Sonra adam ve kadın ellerinde ateşle-meşaleyle-bir anda koşmaya başlarlar.Onlar ateşi biraz uzaktaki büyük siyah yumruya-ne olduğunu pek anlayamadım-atarlar ve yumrunun kenarları aydınlanır.Adam ve kadın ateşe bakarlar.Ki bu yaza geçen gün,yani 21 martı simgeler.Güneş tutulmasını simgeler.Bence çok güzel bir şey bu.Tüm bunlar muhteşem olmuş.Gurur duydum.Açıkçası tüm olanları gözlerim fal taşı gibi açık izledim.Çok ama çok güzeldi. :)

Ülkelerin sporcuları geçti bu arada.Türkiyenin de sporcuları geçti.Onlara da başarı dilerim.Eğer birimiz başarırsak,bu bizim ikimizin de başarısı olacak,çünkü biz iki ayrı ülke olsak da,bir milletiz. :)

Sonunda,Avrupa Oyunları'nın simgesi olan nar aşağı bırakıldı.Narın içinden taneleri,aşağıya doğru beyazlaşan kırmızı iri uzun balonlar etrafa yayıldı.Sondaki havai fişek patlamaları da baya güzeldi.Renkler iyi seçilmiş. :D

Bu arada,oyunların başlamasından önce meşale,Karabağ arazisi hariç bütün illerimizi gezdi.Karabağ arazisi de inşallah yakında geri alınacak.Ben buna inanıyorum. :)

Ben bu oyunları çok sevdim.Aslında boşuna para israfı diye hoşlanmıyorduk ailecek ama gerçekten çok güzel yapmışlar.Kendi tarihimizi sergilemişler.Bakalım bitince bizi nasıl bir tören bekleyecek. :)

O zaman benim diyeceklerim bu kadar.Yayını burada bitiriyor ve Azerbaycan'ı tebrik ediyorum.Gurur duydum gerçekten.Tebrikler! :)

Eğer izlemek isterseniz: