Sonsuz kovalama...
Becca Orchard Londralı milyarder erkeklerin çöpçatanlar kraliçesidir.
Zengin ve yakışıklı erkekler mükemmel eşlerini bulabilmek için Aşk Tanrısı Eros ile St. Valentine’ı oynayan Becca’ya güvenirler.
Becca başkaları için aşkı kovalarken ısrarcıdır. Ancak kendisi ile ilgili hiçbir beklentisi yoktur. İki yıl önce eski sevgilisi tarafından terk edildiğinde çöpçatanlığa başlamış ve o zamandan beri de aşkla işi asla birbirine karıştırmamaya özen göstermiştir.
İşiyle ilgili hiçbir sorunu yoktur.
Ta ki uzlaşılmaz bir müşteriyi kabul edene dek... Gelin Avcısı kalbinin yeniden çarpmasına izin verecek midir?
Kitap ismi: Gelin Avcısı
Yazar: Amy Appleton
Orjinal adı: Bride Hunter
Tür: ChickLit,Romantik,Günümüz aşk
Sayfa sayısı: 416
Yayınevi: Altın Kitaplar
Basım yılı: 2012
Goodreads puanı: 3.00
Herkese merhaba. Kitap okudum,sonunda bitirdim ve paylaşmaya zaman buldum. :)
Kitap konusu: Becca bir Gelin Avcısıdır ve işinde çok iyidir. Eros'u oynamak ona 2 sene önce ayrıldığı sevgilisini unutturmuş ve daha mutlu etmiştir. Ama aniden karşısına çıkan zorlu bir "müşteri" onu yolundan resmen dönmeye mecbur eder. İşinde ilk defa gerçekten zorlanır ve ne yapacağını bilemez. Bir sürü yeni karar alır. Aldığı kararlar kimin için en iyisidir?
Yorumum: Beni alın bu kitabı anlatma bölümünden ya.Beni bu işten men edin! Ne kadddar kötüyüm bu konu işinde. :/
Neyse... Zaten arka kapak benim konudan beter. Kafamı karıştırdı. Kitabı anlatmayacağım uzun uzun. Becca bir çöpçatan,ruh eşini bulamayanları buluşturup mutlu olmalarını sağlıyor. Günümüzde pek ihtiyaç var bence bu mesleğe. Çünkü yanlış insanlar yüzünden hem zamanımız harcanıyor,hem de karşımızdaki,burnumuzun dibindeki doğru insanı göremiyoruz. Ona inanmamayı tercih ediyoruz.Karşımızdakini de kendimizi de yıpratıyoruz. Budur yani. :/
Ama mesleği hiç de kolay değil. Özellikle kitabın sonunda belirttiği gibi çöpçatanlar asla utangaç olmamalı.
Karakter açısından çok eğlenceli,kontrolcü ve biraz (benim gibi) kendini pek tanımayan bir tip gibi göründü bana. Özellikle Marcus'lu yıllarında. Marcus demişken,sonunda onun o aniden gelişi falan bi acayipti.Bana göre yarım kaldı o bölüm.Eksikti. Yazar o bölümde birşey planlamış,ama sonra vazgeçmiş olabilir.
Adam çok iyi huylu ya.Süper. Herkesin karşısına böylesi çıkmalı bence. Ne istediğini bilen ve istediğinden dönmeyen. Harika. Bunun için gerekirse birilerini kullanan gibi bir cümle kurup kendimi sizin önünüzde iğrenç bir konuma mı düşürsem neee. :D
Gelelim kitabın yazım tarzına,içeriğine falan.Konu süper.Zaten konuya aşık olup da okumaya karar vermiştim kitabı.Sadece arka kapak o kadar yanıltıcı ki.Şimdi belki spoiler yiycem diye korkuyorsunuz.Merak etmeyin. Usturuplu bir şekilde anlatmaya çalışacağım olayları. (Anlatamadı.) Arka kapakta zorlu bir müsşeri dedi ve ben de en basitinden tuttum işi,Gelin bulmak için gelen Damat adaylarından birisiyle baya zorlanacak,sonra da ona uygun birini bulamayınca ben kendim bir deneyeyim diyecek sandım. Ben öyle hayal ettim. Hatta Sam'i erkek sandım,hayaller falan kurdum abi,o derece. Sonra Sam kadın çıkınca benim aklım tamaaameeen farklı yönlere kaydı.Tövbe Estağfurullah. :/ Deme bu Sam'a bulduğu birine göz koymuuuş. :D
Karışık,çok karışık...Bu kadar karıştırmayın,arka kapak yazarları,lütfen. :/ Siz de,okurlar,arka kapağa pek aldırmayın.Şimdi diyeceksiniz ki kitabı zaten arka kapağı okuyup alıyoruz. O kadar üstünden durmayın barii. :D
Konusu,dediğim gibi,harika.Hafif,çabuk okunan bir kitap. Diyeceksin ki,sen niye neredeyse 1 aydır bitiremedin kitabı? Ben çalışan bir insanım ve de aşık bir insanım.Bunlar birleşince kitabın kapağını kaldırmaya vakit bulmak çok zor.İnanın zor. :D
Yazım hatası hiç yoktu. Yazar fikrini bize anlatabilmiş,sağolsun. Sadece o Marcus bana pek karanlık kaldı. :/
Alıntılar var.Hatta paylaştım bazılarını. Insagram adresimden ve ya #ÇaldığımızCümleler etiketinden ulaşabilirsiniz hepsine. :)
İndirmek için pembe kitap'a tıklayın. :)
0 yorum:
Yorum Gönder