Meral Kır - Aylardan Aşk (Sancaktarlar #1) ~ Tozlu kitaplık

Gerçek olduğunu düşündüğünüz hayatınızdaki her şeyin kocaman bir yalandan ibaret olduğunu öğrenseydiniz, ne yapardınız?
Zengin Sancaktar Ailesi'nin en küçük çocuğu olan Tanem için hayat oldukça sıradandı. Arkadaşları ve ailesinin her zaman yanında olduğu Tanem'in tek gayesi işinde ilerlemekti, ta ki katılmak için gittiği, ama katılmadığı o toplantı sonrası geçirdiği trafik kazasına kadar...
İki yıl boyunca uyuyan Tanem uyandığında, hafızasını kaybetmiş ve yanında doktoru Yağız'ı bulmuştu. Ailesi ve geçmişine dair, özellikle bir şeyleri hatırlamak istemiyor, bir şeylerden kaçıyordu sanki. Yağız, uyutulduğu esnada kendisini zehirlemek isteyen esrarengiz kişiden de haberi olmayan Tanem'e hem yakınlık duyuyor hem de Tanem'in geçmişinde ne olduğunu ve onu kimin öldürmek istediğini bulmaya çalışıyordu.
Diğer taraftan Tanem'den uzak durmaya çabalıyor, adeta onunla savaşıyordu.
Acaba Yağız, Tanem'le ilgili gerçekleri öğrenebilecek miydi ve daha önemlisi Tanem'in aşkına karşı koyabilecek miydi?

Kitap adı: Aylardan Aşk

Yazar: Meral Kır

Seri sırası: Sancaktarlar serisi #1

Tür: Günümüz aşk

Sayfa sayısı: 592

Basım yılı: 2014

Yayınevi: Müptela Yayınları

Goodreads puanı: 3.96

Kitabı bitirmekte biraz zorlandım. Ama sonunda burdayım. :)

Konusu: Tanem araba kazası geçirmiş ve sağlığına kavuşması için bir takım testlere tabi tutularak 2 yıl boyunca uyutulmuş kadın kahramanımızdır. Hayatı normal bir şekilde ilerlerken aniden kendini 2 yıl sonrasında bulur.Dahası kimseyi tanımıyordur. Yağız Tanemin doktoru ve 2 yıldır bu kızın yaşadığı mucizeye tanık olanlardan birisidir. Yazız bir yandan geçmişiyle savaşırken diğer taraftan Tanemi iyileştirmeye,onunla ilgilenmeye çalışır. Ama işler istediği gibi gitmez. Tanem ise Yağıza karşı hissettiklerinin onu kurtarmasıyla alakası olmadığında ısrar etmektedir. Ayrıca ortada Tanem'le uğraşan birileri vardır.

Yorumum: Hikayesi çok hoşuma gitse de nedense kitap beni pek tatmin etmedi.

Kitap baya kalın bir kitap olsa da gözümü korkutmamıştı. Asla kitaplara kalınlığına göre yorum yapmam. Neyse... İlk başlarda beni saran bir hikaye olsa da,ortalarda biraz durgunlaşmaya başladığını hissettim. Aslında kitap değil, ben durgunlaştım. Kitap baya maceralarla doluydu. İçinde sadece aşk değil, gizem, dram gibi şeyler de vardı. Bu bakımdan iyiydi. Sorun bendeydi. :/

Hikayesi dediğim gibi,gerçekten iyiydi. Çok özenle işlenmiş, düşünülmüş. Kurgusu harika. Ama yazım tarzı benlik değildi. Sanırım yazar iyi iş çıkarmak adına uzun cümleler kurmaya çalışmış ve başarmış da. Ama bazı yerlerde kafamızı karıştırıyor. Cümle anlamını kaybediyor. İstediğimiz etkiyi alamıyoruz. Ya da bize söylemek istediğinin tam tersini anlıyoruz. Bilmiyoru,belki de ben kitaba tam alışamadığım ve yazar da yeni olduğu için öyle olmuştur. Çoğu zaman ben de kendi yazımı okuduğumda bu ne biçim cümle diye geçiririm içimden. Olur yani. :)

Bazı yerleri atlayarak okudur. Esas konularda atlamalar var gibi hissettim,o yüzden olabilir.

Ama karakter ve hikaye gerçekten tam istediğim gibiydi. Hatta bazı yerlerden gerçekten etkilendim. Güzeldi. İnsanı sürükleyen, içine çeken bir konusu vardı.

Alıntılar çoktan paylaşıldı. Instagram adresimden ya da #ÇaldığımızCümleler etiketinden ulaşabilirsiniz.

Okunmalı mı? Kafanız sakinse ve elinizde acil bir işiniz yoksa evet. Çünkü dağınık kafayla okunabilecek bir kitap değil. Kitaba kendinizi tamamen vermeniz gerek. Yoksa zor.

Keyifli okumalar. :)