“Aşk böyle bir şey miydi? Başkasının acısı kendi acından daha mı çok yakardı canını?”
Anne Wynter belki de olduğunu söylediği kişi değildir…
Ama yine de soylu bir ailedeki üç genç hanımın mürebbiyesidir ve işini çok iyi yapmaktadır. Mesleğinin cilvesi gereği bir gece kendini geleneksel Smythe-Smith müzikalinde piyano başında, daha sonra enstrümanlarla dolu bir odada saklanırken, ardından da Lord Winstead’in yüzündeki yaralara eğilip bakarken bulur. Lord Winstead, uzun süredir erkeklerden uzak durmayı başaran Anne’i yıllar sonra gerçekten etkileyen ilk erkektir. Duygular işin içine girdiğinde genç kadın için zor günler başlar ve bir mürebbiye olarak, soylu bir erkekle birlikte olamayacağını kendine hatırlatması giderek imkânsız hale gelir…
Daniel Smythe-Smith ölümcül bir tehlikeyle yüz yüze olabilir…
Ama yine de bu durum onu âşık olmaktan alıkoyamaz. Ailesinin geleneksel müzikalinde piyano başındaki gizemli kadını gördüğü ilk an, sanki zaman durur ve genç adam, ne olursa olsun, Anne’in peşine düşmeye yemin eder. Fakat Daniel’ın, onu öldürmeye ant içmiş bir düşmanı vardır. Ve düşman, Anne’in hayatını bir kez tehlikeye attığında Daniel’ı durduracak hiçbir şey yoktur…
Kitap adı: Beni Öptüğün Gece
Orjinal adı: The Night Like This
Yazar: Julia Quinn
Tür: Tarihi aşk
Basım yılı: 2015
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Goodreads puanı: 3.84
Bir kitap daha bitirdim ve sonunda bloga yorumunu yazma şansı bulabildim. Şu an çok mutluyum.
Kısa ve net bir yorum daha bekliyor sizleri.
Kitap geçmişi sırlarla dolu, ismi bile kendisine ait olmayan, kimseye güvenmeyen bir kadının Anne'ın, kötü üne sahip, ülkeye yeni ayak basmış kont Daniel'la ilişkisini anlatıyor. Çok tatlı,saf ve aynı zamanda riskli bir ilişki.
Anne yalnızlığa alışmış ve neredeyse 10 yıldır tek başına yaşayan,hep plan yapan, ne yapacağını önceden belirleyen bir mürebbiyedir. Eskiden başından geçmiş olaylar çok kötü gerçekten ama ben spoiler vermekten kaçınıyorum. O yüzden bu konu hakkında fazla konuşmayacağım.
Daniel serinin diğer kitabından da öğrendiğimiz gibi,Hugh'ı vurduğu için ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Çünkü Hugh'ın babası intikam yemini etmiştir. Ama bir gün Daniel adamın intikam yeminini bozduğu ve onu öldürmekten vazgeçtiği haberini alır ve evine geri döner. Tam döndüğü gün de Anne'la karşılaşır. Olaylar da burda başlar. Bildiğiniz gibi Anne bir mürebbiyedir ve bir kontla bir arada görünmesi işine son verilmesi demektir. Ama bunun gibi engeller onların aşkının önünde durmaz ve işler karışır.
Sizi ilk başlarda biraz durgun ve basit bir hikaye bekliyor. Ciddiyim. Sıkılabilirsiniz. Ama sonradan her şey çok heyecanlı bir hal alıyor ve kitabi bir an önce bitirmek için sabırsızlanıyor halde buluyorsunuz kendinizi.
Yazar hakkında konuşmayacağım. Çünkü kalemine Bridgerton serisinden şahidim. Çok sevdiğim ve her serisini hiç düşünmeden okuyacağım bir yazar.
Bu kitaptaysa gerçekten kendini her anlamda aşmış. Farklı bir hikaye. Alışılmışın dışında.
Okunmalı mı? Kesinlikle. :)
İndirmek için pembe kitap'a tıklayın. :)
0 yorum:
Yorum Gönder