Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı... Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.
Edebiyat öğrencisi olan Ana Steele, genç girişimci Christian Grey'le röportaj yapmaya gittiğinde son derece çekici, zeki ve sinir bozucu bir adamla karşılaşır. Toy ve masum Ana, bu adama duyduğu arzu karşısında şaşkına döner ve adamın gizemli doğasına rağmen ona yakınlaşma arzusuyla yanıp tutuşur. Ana'nın güzelliği, zekâsı ve özgür ruhuna direnemeyen Grey de onu istediğini kabul eder, ancak şartları vardır...
Grey'in sıra dışı erotik istekleri karşısında şoka uğrayan ama bir yandan da heyecana kapılan Ana tereddüde düşer. Büyük başarısına rağmen -çok uluslu şirketleri, uçsuz bucaksız serveti ve sevgi dolu bir ailesi vardır- Grey şehvete esir olmuş ve hükmetme hırsı olan bir adamdır. Çift, cüretkâr ve tutkulu bir fiziksel ilişkiye yelken açarken, Ana, Christian'ın karanlık sırlarını ve kendi gizli arzularını keşfeder.
Yeni bir kitap ve yine bir yazarla karşınızdayım ve şu an inanın ifadeleri,kelimeleri,cümleleri bir araya toplamaya çalışıyorum.Muhtemelen başarısızım. :/
Kitap ismi,yukarıda gördüğünüz gibi; E.L.James - Grinin Elli Tonu...Kitap +18 bir kitap ve rahatsız olanlar varsa yorumu da okumayı bırakabilirler.Spoiler içermesinden daha çok,yorumun da +18 öğeler içereceği.Şimdiden anlayışınıza teşekkürler.
Yorum uzun,başlasam iyi olur. :)
Bu güne kadar bu kitabı okumadığıma,korktuğuma ve içeriğinden çekindiğime ölesiye pişmanım.Fragmanını gördükten sonra filmi çıkmadan bir an önce okuyayım da,filmin etkisinde kalmayayım dedim ve demez olaydım.Kitap elimden bir an düşmedi.Ağlamak istiyorum şu an!!!
İlk önce konusu: Fraklı tutkuları ve alışılmışın dışında bir hayat tarzı olan Grey ve oldukça masum,normal ve rutin hayat yaşayan Steele bir araya gelirse...Gerisi size kalmış.
Yorumum: Bir yazar yetişkin içerikli,bazıları için sadece zevk vermeye odaklanılmış ve aslında çok başka amaçlara hizmet eden,romantik ve mazoşist bir kitabı nasıl yazabilir?!Bunu nasıl başardı bana bi anlatsın!
Aslında kitaba başlamadan önce (her zamanki gibi) endişelerim vardı.Neden? Çünkü öncelikle yeni bir yazardı ve benim daha bitirmem gereken dünya kadar seri vardı.İkincisi,kitap yetişkin içerikliydi (yanlış olmasın,ben 21 yaşındayım ;)),ama hiç +18 olduğunu bu kadar açık eden ve kitapçılarda o bölmede satılan bir kitap okumamıştım.Çok başka bir deneyimdi ve harikaydı.Aslında çatır çatır sevişme sahneleriyle karşılaşacağımı sandım ve birazda bu yüzden korkuyordum.Sonra bu yorumu yüzüm kızarmadan nasıl yazarım diye endişe ettim. (Gerçi siz beni göremeyeceksiniz ama. :))...Sonunda okudum ve mutluyum.Yorumu bile nasıl bu kadar cesaretle yazabildiğime inanamıyorum,ama sanırım Christian bana da Ana'ya verdiği cesaretten biraz verdi. :)
Christian daha başladığımız andan itibaren tehlike kokuyordu ve Ana'nın ona,onun o otoriter,patronvari tavırlarına nasıl dayanıyor hala anlayamıyorum.Ama bir taraftan da,bunun ilişkide daha doğru olduğunu düşünüyorum.Çünkü biz kadınlar biraz nariniz ya,dediklerine göre. ;) O yüzden korunmaya ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyarız.Yolumuzu bulamadığımızdan değil,sadece bunu hissetmek isteriz.Sahiplenildiğimizi bilmek isteriz.Bence bu bizim en doğal hakkımız.
Ama Christian'ın yemek,uyumak ve diğer özel şeylerde gösterdiği abartı derecesindeki ilgi,beni bile sıktı.Kim bilir Ana nasıl daralmıştır. :/
Christian'ın başına gelenleri en ince ayrıntısına kadar öğrenmek için deli oluyorum ve spoiler yememek için de elimden geleni yapıyorum.Her an Google'e koşabilirim,tutun beniiiğğğğ!!!
Christian hem bu kadar sert,hem de bu kadar duygusal nasıl olabiliyor?!Anlatın banaaaağğğğğğ!!!
Ana'nın ona dokunmaması için yalvarması,Christian Grey'in yalvarması,düşünün bir!Ne kadar korkunç bir şey yaşamış olmalı ki bunu istemiyor!
Ana'yı da anlıyorum.İnsanın sevdiğine dokunamaması,hele o anda,bence çok zor!!!
Anastasia Steele ve onun saf hali.Her kitapta olduğu gibi,bunda da kendimden bir şeyler bulmayı başardım.Ana'nın,insanların üzerindeki etkinin farkında olmaması bende de var ve bu çok saçma.Her kes gözlerimi dikip onlara bakmama için ısrar eder.Garip bir şekilde bakıyor muş muşum! Bana ne ya,bana ne!
Ana o kadar normal bir hayat yaşıyordu ve o kadar sıkıcıydı ki,bir an gerçekten derinden ofladım.Sonra Christian geldi ve her şey değişti.Aslında birbirleriyle çelişen iki insan ya,düşünsenize.Biri fazla rutin ve normal yaşamış,normal çocukluk geçirmiş.Diğeriyse tam tersi,fahişe bir anne,uyuşturucunun ortasında bir hayat ve diğer tüm saçmalıklar...Ben aslında Christian'ın Kırmızı Acı odaı'na hak veriyorum.Hayatta çektiği acıları başkalarını üzerinde test etmek istiyor ve bu biraz psikolojik olsa da,normal.Benim anlamadığım,neden acı çeken insanların acılarıyla mutlu oluyor?Sinirlenmek,ya da tatmin olmak değil bu,daha çok...Sakinleşmek.Onların acılarıyla sakinleşiyor.Çok garip.
Ama sonunda sanırım kendisi de bu işi biraz saçma olduğunu anladı.
Beni en çok duygulandıran yer (erotik kitapta bile duygulanan ben,işe yine ben!) Ana'nın ona vurmaması için yalvardığı yerdi ve bu kitapta bile ağladım! :/ Diğer İtatkar'lar ondan korksalar bile Christian bununla gurur duyuyordu her halde.Ama Ana'da bu geri tepti.Christian Ana'nın ondan korkmamasını istiyor,ama aynı zamanda bu hayat tarzına o kadar alışmış ki,vazgeçemiyor!O kadar karışık ki!
Bilmiyorum ya,çok şey yazmak istiyorum,ama cümleleri bir araya getirmem çok zorlaştı bu kitapta.Bir türlü neler hissettiğimi anlatamıyorum.Çok karmaşık...
Beğendim,hatta bayıldım ve bayılmanın da ötesine geçtim.O dediğim "düzüşme" sahneleri bile beni rahatsız etmedi.Onlarsız bu kitap olmazdı bence.Gri bir kaç ton eksilirdi. ;)
Bir kural vardır bende,kitabın sayfasını unutursan,o kitap olmuş demektir.İşte bu kitap olmuş.Kitaba başladım,bir de baktım su gibi akıp gitmiş ve ben bitimişim.Hiç hissetmedim. :)
Çok mutluyum ve içgüdülerime güvenip bu kitabı okuduğum için kendimle gurur duyuyorum.
Bence unuttuğum çok şey var,kitabı okurken kafamda biriktirdiğim,ama buraya,bu aletin karşısına oturdukta hepsini unuttuğum bir sürü şey!!! Neden unuttum kiiiğğğğğ!
Alıntılar!!!Bir sürü alıntı var ve Çaldığımız Cümleler etiketi altında,en kısa zamanda tek tek paylaşılacak. :)
Ve,son olarak,kitabı film müziği ile okudum (Beyoncé - Crazy in Love) ve bu insanların gerçekten işlerini bildiğini anladım.Bu şarkı sözüyle,müziğiyle ne biçim uyuyor ya bu kitabaaağğğğ!!!
Bi
dakika ya!Bu kitap zaten yorumlanmış,oturtulmuş bir kitap,ben bunu
neden yorumladım kiii?!Ya okumayın siz bu yazıyı,boş verin. :/
İzlemeyenler için: Grinin Elli Tonu fragman:
Teşekkürler. :)
Kitabı indirmek için gri kitap'a tıklayın. ;) (Christian için...)
Niyâhet sayfa acildi.Bu son zamanlârda hep oluyor.Kitablari bende vom kisa zâmanda okumustum...Basit ama yinede güzeldi.Özellikle birbiriye emaillesmeleri cok tatliydi.
YanıtlaSilYukarda,mp3 çalar var ya,ondandır o. :) Kitap basit demişsin sanırım.Bence değil.Tamam,felsefi bir kitap da sayılmaz,hatta yanından geçmez ama,insanı düşündürdüğü kesin.Sanırım sen de edebi yönlü kitaplardan yanasın. :)
Sil