Judith McNaught - Kalbim Sende Kaldı

Gece Fısıltıları, Cennet, Kusursuz, Mutluluk, Sen Gelmeden Önce, Aldığım Her Nefeste, Düşler Krallığı, Sonsuza Kadar, Seni Beklerken, İçinde Aşk Saklı, Sana İhtiyacım Var adlı kitaplarıyla okurlarının beğenisini kazanan Judith McNaught'tan...

Yüreğinin Kraliçesinin Beklenen Romanı Gönlünüzü Fethedecek Kaderi Olan Adamı Bulduğuna İnanan Bir Kadın... Saf Mutluluğun Acı Gerçekler Karşısında Boyun Eğdiğini Bilen Bir Adam... Tutku Uçurumunun Geri Dönüşü Olmayan Derinliklerine Sürüklenen Duygu Yüklü Bir Aşk Hikayesi...

Global Endüstri'nin yakışıklı genel müdürü Nick Sinclair işini nasıl idare ediyorsa kadınları da aynı şekilde idare ediyordur... Büyüleyerek, meydan okuyarak ve acımasızca kendisine hâkim olarak. Her şeyin en iyisine alışık bir adam olan Nick, Lauren Danner'ı işe aldığında bu mağrur güzelin kendisi için sıradan, yeni bir zafer olacağını düşünür. Fakat Lauren'ın parlak zekâsı ve nadir rastlanan azmi gözlerini kamaştırır, dahası kendisine karşı koymada ustalıkla yol alan bu cezbedici güzele âşık olur.

Ama Lauren'ın bir yalan üstüne kuruludur ve bu oyun her geçen dakika daha da tehlikeli bir hal almaktadır. Sırrı, Nick'in ona olan hassas güvenini ve o ana dek tanıdığı en güçlü adamla gelecekte birlikte olma umudunu tamamen yok edecek midir?

Kitap ismi: Kalbim Sende Kaldı

Yazar: Judith McNaught

Orjinal isim: Double Standarts

Dil:  Türkçe

Tür: Günümüz aşk

Sayfa sayısı: 272

Basım yılı: 2010

Yayınevi: Epsilon Yayınları

Herkese tekrar merhaba. Bu yorumu yazarken birkaç aksilik oldu.Tam başlarken Leyla'nın okulundan arayıp midesinde bir sorun olduğunu ve gelip almamızı söylediler.Annem gelene kadar birkaç cümle anca yazarım herhalde diye düşünüyorum.Yanlışım olursa özür dilerim şimdiden. :/

Kitabın konusu: Lauren (bir türlü kızın adını aklımda tutamadım ya) acilen paraya ihtiyacı olan ve bir akrabasının yanında işe başlayan genç bir kız.Akrabası ondan başka bir şirkette sekreter olarak çalışmayı,ama kendilerine casusluk yapmasını önerince önce fikir cazip gelir.Ama tam yolda giderken aslında bunu yapamayacağına karar verir ve şirketin testlerinde kendisi hakkında tamamen farklı farklı şeyler yazar. Şirketten çıkarken yolunu kısaltmak için girdiği bir inşaat alanında gecenin karanlığında ayaklarının dibine düştüğü Nick'le,onun aslında sekreter olarak başlaması gereken şirketin patronu olduğunu bilmeden yakınlaşır. Nick onu bu şirkete işe alır,ama kendisinin kim olduğunu söylemez. Gittikçe Nick'e aşık olduğunu anlayan Lauren'in ise tamamen başka hayalleri vardır.Nick'in aslında kim olduğunu,hatta casusluk yapması gereken akrabasıyla ne ilgisi olduğunu öğrendiğinde ise Lauren'in duyguları,belki de tamamen değişecek...

Yorumum: Kitabı spoiler vermeden nasıl anlatırım,hiç bilmiyorum. (Bu arada,Leyla iyi,midesini bozmuş biraz. :) ) Neresinden tutsam spoiler içeriyor ya. :/ Burada anlatmak istediğim sadece Nick. Judith McNaught'un böyle karakter yaratmasına çok şaşırdım.Genelde daha ilgili,daha içten,daha hayallerimize ithaf eden erkek karakterler yapan yazarımız,nasıl böyle soğuk,tamamen kitabın dışında ve kendine dönük bir karakter yapmış anlamadım.Nick kendi kendine düşünüyor sadece.Lauren'in ne düşündüğü,ne istediği bence onun için pek önemli değil.Ya da ben öyle hissettim.Hep kendisi planlıyor.Biz genelde kitaplarda kadın karakterin plan yaptığını görmüşüzdür.Ama burada Nick her şeyi önceden kafasında planladı.Yasak ilişki Lauren'i etkiler mi,bunun ona zararları ve yararları gibi konular da düşündü durdu.Bir de,anlamadığım konu,neden yasak ilişki?Genelde yasak ilişkileri evli erkekler planlar.Ama burada Nick'i hiç bir konuda anlamadığım gibi bu konuda da anlamadım.Yasak ilişki ne alaka.

Ama sonra,aslında bu davranışlarının,kadınlara karşı garip soğuklunun (bu soğukluğu sadece JM okuyanlar bilir) neden kaynaklandığını anladım.Annesi...Daha fazla anlatmayacağım,çünkü  NOT SPOİLER!!! Ama o rüşvet verir gibi hediye vermesi çok canımı yaktı.Küçük bir çocuğun bunu düşünmesi nasıl bir şeydir anlamıyorum.Annesinin geri dönmesini nasıl istemişse,ona rüşvet vermeyi düşünmüş artık. :(

Lauren her zamanki JM karakterlerindendi.Sadece daha hazırcevaptı.Bu hoşuma gitti. :) Her kitapta olduğu gibi bu kitapta da kendimden bir şeyler buldum. Zaten ne demişler: Bir kitapta kendinden bir şeyler bulamamışsan,hayatı yaşa,sonra gel tekrar oku. (Aslında dememişler,ben dedim. ;) )  Lauren da benim gibi minyon.Hatta o kadar minyon ki,küçük bir çocuk zannetmek mümkün.Makyaj yapmadığım zamanlarda 22 yaşında ben,14-15 yaşında bir çocuk sanılıyorum resmen.Bunu yaşadım ve yaşımı öğrendiklerinde herkesin yüz ifadesini hala dün gibi hatırlarım. :)

Kitabın üslubu,yazım tarzı ve bunun gibi meselelere girmeyeceğim.Neden? Çünkü bu benim ilk JM kitabım değil. :) Her halde bu yorumu okuyorsanız,sizin de değil.

Bu kadar. Alıntı olacaktı sanırım birkaç tane. Instagram Sayfama ve ya #ÇaldığımızCümleler etiketine bakınız,hepsi orada. :)

İndirmek için pembe kitap'a tıklayın. :)