11/30/2014

Sir Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes - Dörtlerin İmzası

2






Sana kaç kere söyledim, imkânsız olanları elersen, arta kalan, ihtimal dışı bile olsa, hakikattir.'

Sapsarı sisle kaplı Londra'nın Baker Sokağındaki evinde, hareketsizliğin sıkıntısını kokain dumanıyla gidermeye çalışan Sherlock Holmes'ün haleti ruhiyesi, babası on yıl önce sırra kadem basan, genç ve güzel Mary Morstan'ın ziyareti ile düzelecektir. Babasının kaybolması sonrasında, kim olduğunu bilmediği birinden her yıl aynı tarihte, içinde benzer bir inci bulunan bir kutu kendisine hediye edilen Mary Morstan, bu kez esrarengiz velinimetinden merak uyandırıcı bir davet almıştır. Holmes ve Watson'ın da bu buluşmada kendisine eşlik etmesini ister.

'Fakat gündelik hayatın tekdüzeliğinden iğreniyorum. Zihinsel bir vecd için kıvranıyorum. İşte tam da bu yüzden zaten kendi özel mesleğimdeyim. Yahut onu yarattım diyelim, çünkü bunu yapan tek kişi benim dünyada.'

'Tek gayriresmi dedektif mi? ' dedim, kaşlarımı kaldırarak.

'Tek gayriresmi danışman dedektif, ' diye cevapladı. 'Araştırma ve keşfetme işindeki en son ve en yüksek mercii, benim.'



Evvvet,millet,ben artık bir polisiyeciyim. (Öyle bir şey varsa,haber verin,gerçekten merak ettim.)
Çook mutluyum Sherlock Holmes okumaya başladığım için falan filan.Bunları zaten daha önceki yazımda detaylıca anlatmıştım. Bu arada,kitap sırası için de Kütüphanemden Kitap Manzaraları'na çok teşekkür ediyorum. (Bağlantıya tıklayın ve kitap sırasına bakın yahuuu.)Onun sayesinde kitapları doğru sırayla okuyoz. :D

Dediğim gibi,daha önce polisiye okumadığımdan falan bahsetmeyeceğim.Direk kitaba geçmeyi düşünüyorum.Bu ne canım,her seferinde aynı şeyi mi anlatayım?! :/

Kitap konusu. (Adettendir. :) ) : Dr.Watson ve Holmes bir kaç yıldır birlikte mutlu mesut yaşıyorlardır ve bu süre zaafında bir sürü olaya tanık olmuş ve bir sürü vaka çözmüşlerdir. Tam Holmes sıkılmıştı ki,genç ve güzel bir kadın ilginç bir olayı aydınlatması için ona gelir.Mary Morstan babasını 6 yıl önce kaybetmiş ve gizemli bir şekilde her yıl aynı günde bir inci almaya başlamıştır.Kadına gelen gizemli bir mektuptaysa buluşma yerinden başka bir şey yoktur. Şimdi babasının meşum gizemini çözmeye ve buluşmaya birlikte gitmek için Holmes'a gelir. Holmes'sa her zamanki gibi araştırmasını ortaya koyar ve hiç bir şeyden büyük bir delil ortaya çıkarır. Bu arada Watson önünde engeller olduğunu düşündüğü bu kadına sırılsıklam aşık olmaya başlamıştır. (Gerisini de kendiniz okuyun anam,aaa. :D)

Yorumum: Yine eğlenceli bir anlatım ve zerre kafa karışıklığı olmadan okunan bir kitap.Uzun zamandır böylesine rastlamamıştım.Çok mutlu oldum. :)  Doyle'un çok kolay bir dille tüm bu olayları birbirine bağlama şekli o kadar kıskançlık uyandırıyor ki bende.Dehşet!!! Dizi,film ve kitap arasındaki farkları da ortaya koyan bu kitap benim için başka bir zevkli oldu. :)

Watson ve onun harika anlatımı,bu kitapta bazı yerlerde hafifi duygusallığa kaçarak beni benden aldı.Mary'e karşı olan tavırları çok hoş ve romantikti.Dizide modern Watson (biz ona John diyelim) daha farklı ve komikti,ama bu Watson'un da hakkını yemeyelim.

Holmes zaten bir alem.Kokain kullanmasına mı kızayım,kalpsiz olmasına mı üzüleyim,yoksa kendi üzerinde bile yapmaktan kaçınmadığı türlü oyunlara mı kahkahayı patlatayım,karar veremedim. :D O gemici kılığında gelip de yarım saat boyunca hiç tanınmadan oturmak nedir ya?Nasıl bir oyuncusun sen.

İşte tam bu esnada,yine bendeniz (:D) kendinden bir şeycikler buldu.İstediğim bir şey varsa,onu yapmak ve ya elde etmek içi Homes kadar çaba harcarım.Bu bariz. :) Çok hoş bir karakter tespiti oldu,sağol Sherlock'um,bebeğim. :)

Ders de çıkardım,biliyonuz mu? Kimseyi yargılama! Bi dakika ya,birinci kitapta da bu değil miydi? o.O  Neyse...Aslında bu Small zibidisine hep kızdım,aslında senin bile olmayan bir hazineyi ne diye arıyon sen diye,ama sonra hikayesini dinleyince hak verdim azıcık.Yani tama,o da yanlış yapmış,çalmış resmen ama,şimdi bu kadar uğraşıp da sefasını süremeden elinden çekilip alınmış hazine. Neler hissettiğini az çok anladım yaa. :(

Kitap yazım tarzına göre,bana uymuyor.Açık söyleyeyim. (Ya bunu diğer kitap yorumunda dediydim ama yaaa. :/ )Ama yine de keyifle okudum.Çok eğlenceliydi.Şimdi okuyun,tavsiyedir falan diyeceğim de,zaten okumuşsunuzdur bunu siz.Bi ben kaldım sap gibi. :/

Alıntılar Instagram'da. :)

Bu kadar. :)

buradan


İndirmek için pembe kitap'a tıklayın. :) (Adına bir bakın,şifre orada. :) )




Logo Design by FlamingText.com

2 yorum:

  1. Kitap beni de çok etkilemişti (Kızıl Dosya kadar değil ama olsun :P). Gerçi üşengeçlikten hala yorumunu giremedim :/
    Her neyse. Kitabın sonu değişik değil miydi? Adamın öyle bir şey yapacağını tahmin edememiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya,haklısın.Adama hak vermesem de,acıdım yaaa. :/

      Sil

Seymen. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kitapların tozunu alan canlar :)